Karanlığın güneşten çaldığı parıltı, rüzgarın tatlı ıslıkları koskoca Hogwarts bahçesinde bir yıldızmışcasına yükseltiyordu beni, buraya yeni gelmeme rağmen herkesin gözü üzerimdeydi. Güzeldim, burdaki çoğu kişiden daha yetenekliydim, I. Sınıf olmama rağmen ve çabucak yolları çözmüştüm. Kara Göl'ün yerini biliyordum, bu harikaydı ve beni daha havalı kılıyordu!
Yatakhaneme gittim, saçlarımı koca pembe tokamla topladım, pembeli geceliklerim yanımda soluk kalıyordu, güzelliğim diğer kızları etkiliyordu. Buraya gelir gelmez ilk Seçmen Şapka'nın yanına gitmiştim, gür bir sesle haykırmıştı Hufflepuff! diye, bir çok kişiye rağmen ben Hufflepuff öğrencisi olmak istiyordum. Onlar her zaman alımlı ve güzeldir, benim gibi. Fakat benim yanımda bu kadar alımlı kalacaklarını düşünmüyorum, sıralarını çiğneyebilirim bile!
İksir dersine girdim, burası harika görünüyordu. Etraftaki örümcek ağları beni korkutmuştu fakat bu profesörün içeri girişiyle değişti! Kendimi güvende hissediyorum, sonuçta karşımda duran bir profesördü ve bana gülümsüyordu. Kıskanç slytherin öğrencilerinin yüzüme kıskançca, acımasızca baktıklarını hissettim. Bense onların en nefret ettiği davranışları sergiliyordum, onlara karşı kahkahalarla gülüyordum! Ders çıkışında karşımda iki tane Slytherin öğrencisi geldi ve bana davranışlarımı düzeltmemi istedi, açıkcası, korktum. Onlar VII. Sınıftı ve benden büyüktüler, sanırım bu okulun en iyisi değildim, bunun için önümde uzun bir yol vardı.