Kafamda on binlerce düşünce cirit atıyordu. Bir an önce şu okulun kapısından içeri girip, bu günün bitmesini ve aklımı kurcalayacak hiç bir şey olmadan yatağıma yatıp, güzelce uyumak istiyordum. Okulun ilk günleri neden hep böyle hissettirirdi ki sanki? Aynı birinci sınıf öğrencisi gibi. Ama durum şimdi farklıydı; okulun ilk günü değil, benim okuldaki ilk günümdü. İşte bu daha da kötüydü. İnsan ne yapması gerektiğini hiç kestiremez, aklında amaçsızca gezen bir sürü düşünceyle baş etmeye ’çalışır’. Ama bunu başaramaz. O anda tamamen bu duruma örnek gösterilebilecek doğru kişiydim.
Yeni okulumun kapısına doğru yaklaştım. Ağır ve görkemli bir kapıydı, açıkçası beni biraz ürküttü. Zaten ‘yeni gelen kız’ olma düşüncesi beni yiyip bitiriyordu. Bu düşünceyi kafamdan uzaklaştırmaya çalışarak kapıyı güçlükle açtım. Ellerim kaskatıydı, ayaklarımsa sanki oraya çakılmış ve adım atmaktan korkar gibiydiler. Kendimi hemen toparladım ve sonunda içeri bir adım atmayı başardım. Koridorda dolanan öğrencileri gördüm. Burası gerçekten çok güzel bir yerdi. Tam etrafa bakınmaya başladığım anda aniden kapı arkamdan çok gürültülü bir şekilde kapandı. Herkes benden tarafa doğru baktı. Yanaklarımın ısındığını hissettim. Çabucak bana bakan gözlerden gözlerimi kaçırmaya çalıştım ama beceremedim. Bana yüzlerinde hiçbir ifade olmadan bakan dikkatli gözlerle karşılaştım(sanırım hayatta karşılaşmayı isteyeceğim en son şey).Aniden herkes işine kaldığı yerden devam etmeye başladı, sanki hiç içeri girmemişim gibi. Birazcık da olsa rahatlamıştım. Beni takan olmamıştı. Bu iyi bir şey miydi yoksa kötü bir şey miydi o an bunu düşünecek durumda değildim. Sanırım ilgiye daha sonra ihtiyacım olacaktı, şimdiyse ihtiyacım olan sadece yalnız kalmaktı.
Zil çaldı, herkes sınıfına girdi. Fakat ben hangi sınıfta olduğumu bile bilmiyordum. Koridorlarda nereye gittiğimi bilmeden boş boş yürüyordum. Burası gerçekten çok temizdi. Koridorların fayansları parlıyordu diyebilirim. Duvarlar açık renkti, bu renk hoşuma gitmişti. Okula sıcak bir hava katıyordu. Daha geleli birkaç dakika olmuştu ama burayı sevdiğimi hissettim. Benim için büyük bir gelişmeydi. Çünkü henüz kapıdan içeri girmeden önce buraya asla alışamayacağımı düşünüyordum.